GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ-GÜNEŞLİ GÜNLER


1986 yılının 2. Şubat gününde gözlerini Van’da dünyaya açtı Güven. KARA ailesinin 3.erkek çocuğu olarak dünyaya geldiğinde Ayşe KARA ve Zeki KARA dünyanın en mutlu insanlarından biriydi. Haylaz, kavgacı, hakkını arayan, çocukluğunu doyasıya sokaklarda yaşayan bir çocukluğu geçmişti. Daha 5 yaşında, simit satarak hayatı anlamaya çalıştı. Susam kokuları arasında babasının engellemesine rağmen ilk parasını kazandı Van sokaklarında.

Van’da Cumhuriyet lisesini bitirdi Güven. Kişiliğin şekillenmesinde önemli yaşantıların geçtiği lise hayatını, Van’da, kendi memleketinde, dilini sokaklarda daha özgürce konuşabildiği yerde geçirdi. Sevdiklerini, zorlu durumlarda kaldığında çaresiz bırakmamayı o yıllarda öğrendi. Kürt kimliğiyle temkinli yaşamayı seçtiği şu günlerin gerisinde; o yıllarda, kendisinden bir hayli irice olan biriyle kavga etmekten çekinmeyecek ruhtaydı.(hala öyleyim der iç sesi) Ki şimdi bile hakkını arama noktasında, sinirini bozacak bir durumla karşılaşınca, ilk tepkiyi vermekte çekinmeyen biri olduğunu özellikle belirtmek gerekir.

Lise dönemlerinde İstanbul’a gelip gidiyorken, o yıllarda oluşmaya başladı İstanbul sevdalığı. Babasının atölyesinde çalışırken yine çalışırken yaşayabilme yolunu seçiyordu.

Üniversite hayatını Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde geçirdi. Üniversite aşklarını, Çanakkale sokaklarında yaşadı. Bozcaada’nın ondaki değerini her fırsatta, her yerde dile getirdi. Çanakkale’de iken, Bozcaada’ya (Ada Cafe) çalışmaya giderdi. Hayat dolu bir ailenin yanında (Melih Güney-Semra Güney-Adahan Güney) çalıştı, garsonluk yaptı. O günlerini anımsarken her defasında yüzünde gülümseme olur Güven’in. Sevgi dolu bahseder ADA CAFE’nin sahiplerinden. Güzel insanlarla orada da yolu kesişmiştir.

Üniversite’de tüm sosyal faaliyetlerde ön saflarda iken, okulun Drama Topluluğu ve Tiyatro topluluğunu yönetti. Durumları, oyuncuları, senaryoları yönetmenin tohumlarını ileriki yaşlarında sevdiklerini de yönettiğini fark etmeden atmıştır o yaşlarda. Talk Showların organizasyonunu yine o üstlenmiştir. Üniversitede Lisans eğitimini aldığı Sınıf Öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra ilk görev yeri olan Van Dumlupınar İlköğretim okulunda daha 1 yılı dolmadan, sinema aşkının içine yerleşmesiyle radikal bir karar alıp istifa eder. Yaş tahtaya basmaz. Kararlarının sorumluluğunu bizzat kendi üstlenir. Aldığı bu radikal kararı, Babasına son zamanlarda haber verir. Eşyalarını toplar ve sertifikalı eğitimini aldığı Zihinsel engelliler öğretmeni olarak Bağcılar’da iş hayatına sıfırdan başlar. İstanbul’dadır artık Güven.. Hayallerini gerçekleştirebileceği o şehirde…Bu şehrin ona iyi-kötü yaşatacağı hiç bir şeyi bilmeden, hayata tutunmaya başlar bir yerlerinden.. Güçlüdür.. Zorluklarla karşılaştığında, panik yapmadan sıyrılmayı bilir.(Karşısındakini de düştüğü yerden kaldırmayı çok iyi bilir). Türlü zorluklar, çarpık kentleşme içinde kendine aradığı huzurlu hayatı yaratamaz.. Yine radikal bir kararla, Göksu’da bir ev kiralar. Kavacık’ta bir özel eğitim merkezinde Zihinsel engelliler öğretmeni olarak Anadolu yakasının huzuruyla yeni hayatına başlar. Türlü sertifika programlarıyla idealleri doğrultusunda yetiştirir kendini. Anadolu yakasının o dingin ve huzurlu yaşamına çabuk uyum sağlar. Ama ne yaparsa yapsın hızlı konuşmasını bir türlü yavaşlatamaz Anadolu yakası. Türlü senaryolar geçtiğinde eline kendi gözünden görüp kısa film haline getirir bu süreçte. Bununla yetinmeyip dizi setlerinde çalışır. Okuldan boş kalan vakitlerinde kendini sinemaya adar.

Zihinsel problemleri olan çocuklarıyla bir arada uzun saatlerde bulunmaktan dolayı mesleğinin ilk yıllarında adaptasyon sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Şimdi, işini profesyonelce yapan bir Güven yaşamaktadır Göksu’da. Öğrencilerine hakim olmaya çalışmak Güven’i ister istemez sosyal hayatında da çevresindekilere yön verme, şekil aldırma ve yönetme içgüdüsüyle davranmaya itmiştir. Sevdiğini delice kıskanan bu koca yürekli adamın, damarlarında dolanan bu koruma içgüdüsü, eğittiği bu özel çocuklarla daha derinleşmiş şekilde hayatına yerleşmiştir.

Aldığı kararlarda, hatalı da olsa kısa sürede geri adım atmaz kolay kolay. O sinirliyken susmalı uzun uzun. Dönüp sorgulaması uzun zaman alır Güven’in. Sorguladığında da çoğu zaman kırdığı kalbi onaracak cesareti içinde bulamaz…

Lisans üstü eğitimini; Beykent Üniversitesi’nde Sinema-Tv alanında almış, henüz savunmasını yapmış ve mezun da olmuşken çektiği “Patik” adlı kısa filmi, birçok festivalde ona ödül olarak geri dönmüştür. İçinde sönmek bilmeyen o azmini, tüm hayatında yaşamasını diledim hep. Hiçbir zorlukta mücadele azmini kaybetmemesini..

Huzur dolu yaşam alanında bahçedeki tavşanlarıyla, dik merdivenleriyle, orman görüntüsünün yanında boğazın ışıklarını izlerken yaşam sürmekte Güven.. (Kendi Deyimiyle )

Örtbas etmeye çalıştığı sevgi dolu yüreğini bir türlü gizlemekte uzmanlaşmayı öğrenemeyen, gözlerindeki heyecanı hissettiren, şiir tadında yaşamayı hayatına işleyen bu derin yürek, onca şeyi bir arada idare etmekte ehlileşmişken,karşısındakinin kırılan saç uçlarını kesip atmayı beceremez..

Güven’i anlamak güçtür. Sabır gerek. Koca bir yürek gerek. Bıyıklarından hüzün sarkar, sık sık sol elini bıyıklarına götürüşü bundandır. Bu, Güven’in sahiden yaşadığının belirtisidir. Duygularını gizleyebilme gücüne şaşmamak gerek.. Bakışında ele verir saydamlığını. Savunma mekanizmalarını olanca mükemmelliğiyle kullanabilen bu kara gözlü adam, beni öykü yazmaya iten tılsımdır..

Kürtlerin dili tarih boyunca yasaklanmıştır. Anadilimizin sesini dinlemekten büyük haz aldığım bu kara gözlü adamın işte bu yasaklar yüzünden tüm duyguları gözlerinde birikmiştir.

Bakarsın ve Kör olursun..

Teşekkürler ......

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HESO Û NAZÊ YİTİK VE HÜZÜNLÜ BİR AŞK HİKAYESİ

SARDUNYA SOKAK-UMUT (Bölüm 1)

Abdalın Bir Günü-Mehmed Uzun