KÖPRÜDEKİLER


Yönetmen: Aslı Özge
Oyuncular:
Cemile İlker, Umut İlker, Fikret Portakal, Murat Tokgöz
Tür: Drama
Yapım Yılı: 2009 (90 dk)
Senaryo: Aslı Özge
Yapımcı Firma: Endorphine Production
Yapım Ülkesi: Almanya, Türkiye
Orijinal Dil: Türkçe, İngilizce, Almanca
Orijinal Adı: Men On The Bridge
Resmi Site: www.menonthebridge.com
Dağıtıcı Firma: Özen Film
FİLMİN ÖZETİ
Fikret, Boğaz Köprüsü’nde gizlice gül satarak hayatını kazanır. Umut, Taksim-Bostancı hattında işleyen bir dolmuşta şoför olarak çalışmaktadır. Kayseri’den Boğaz Köprüsü’ne trafik polisi olarak atanmış olan Murat ise kendini yalnız hisseder. Şehrin varoşlarında yaşayan, Fikret, Umut ve Murat’ın hayalleri, birbirlerinden habersiz, her gün milyonlarca İstanbullu’yla kesişir.
Aslı Özge, 1975′te İstanbul’da doğdu. 1999 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Tv Bölümü’nden mezun oldu. 2000′de çektiği BÜYÜK HARF C adlı kısa filmiyle çeşitli festivallerde ödüller aldı. 2003′te, Alman Sinema-Tv Akademisi’nin desteğiyle ve Alman televizyonu ZDF/3sat ortaklığıyla ilk uzun metrajlı filmi BİRAZ NİSAN’ı çekti. HESPEROS’UN ÇÖMEZLERİ adlı belgesel filmini 2005′te İstanbul’da tamamladı. Aynı yıl Selanik Film Festivali’nde SOLUKSUZ adlı bir sonraki uzun metrajlı film projesiyle Balkan Fonu Senaryo Geliştirme Ödülü’nü aldı. 2007′de Sundance Film Festivali Yeni Yönetmenler Ödülü’ne aday gösterildi. Son olarak bu proje Media Programı ve Medienboard Berlin-Brandenburg Fonu tarafından desteklenen Nipkow Programına kabul edildi. Bir Almanya-Fransa ve Türkiye ortak yapımı olarak gerçekleşecek olan film şu an finansman aşamasındadır. Aslı Özge 2000′den beri Berlin ve İstanbul’da yaşıyor.
YÖNETMEN FİLMOGRAFİSİ
Biraz Nisan – 2001
Köprüdekiler – 2009
16. Altın Koza Film Festivali, Büyük Jüri En İyi Film Ödülü. 2009
21. Ankara Uluslararası Film Festivali, Ulusal Uzun Film Yarışması, Finalist. 2010

YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI BELGESEL FİLMLER
Hesperos’un Çömezleri – 2005
42. Antalya Altın Portakal Film Festivali. 2005

YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI KISA FİLMLER
Capital C – 2000
22. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması. 2000
Zamana dair Parçalar – 2000
Quirck – 1999
3 ETC – 1998
20. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması. 1998
Aslında – 1997

ÖDÜLLERİ
Capital C
22. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması Kurmaca Video dalında en iyi film ödülünü aldı.
12. Ankara Film Festivali, Ulusal Kısa Film, Kurmaca Dalına Katıldı.
1. İzmir Kısa Film Günlerine katıldı. 2000
AFM Uluslararası Film Festivaline kabul edildi. 2002
Zamana dair Parçalar
1. İzmir Kısa Film Günlerine katıldı. 2000
Quirck
İzmir Kısa Film Günlerine katıldı. 2000
3 ETC
İzmir Kısa Film Günlerine katıldı. 2000
Aslında
1. İzmir Kısa Film Günlerine katıldı. 2000
TOYP “The Outstanding Young Persons of The World), “Dünyanın On Başarılı Genci” yarışması 2002 Türkiye Birincileri. Kültürel Başarı Ödülü. 2002
Kaynak
Internet Movie Database
Türk Sineması Veritabanı
menonthebridge.com

Köprüdekiler
Türkiye Sineması’nın Gerçeklik Uğrağı

Köprüdekiler,sinemamızdaki gerçekçilik anlatımının uğrak yeri olarak değerlendirilebilir.Bu anlamda film,kent sineması bağlamlı gerçekçilik zeminini tarif etmektedir.Köprüdekiler filmi,kent yaşamıyla ilgili çelişkileri ve çatışmaları işleyecek olan filmlerin geçiş noktasını temsil ediyor.Temsiliyet,düşünceden gerçekliğe (içten dışa,özelden genele) geçişi simgelemektedir.Yani kent sineması sınıfındaki bir film,”Köprüdekiler”i görmeden geçemeyecektir.Aksi halde,görmeden geçmek filmin gerçekliğini tartışılır kılacaktır.
Köprüleri ifade etmek gerekirse;güncel ve sıcak konular arasında öncelikli olarak intiharlarla anılırlar. Ardından ücretli olan geçişleriyle bilinirler; karşıdan karşıya geçmek suçmuş gibi her defasında insanlar ücret ödemek zorunda bırakılır.Elbette kimi zaman köprüler politik eylemlerle de gündeme gelirler.Kısacası köprüler,trafikten çok barındırdıkları hikayeler ve anlamlarla daha fazla dikkat çekerler.
Köprüdekiler filmi,işte bu hikaye ve anlamlar üzerine kurulan bir filmdir.Film belli nedenlerle yolları köprüde kesişen kişilerin hayatlarını belgesel niteliğinde filmleştirerek perdeye taşır. Birkaç başlık altında konuya açıklık getirelim.
Yoksulluk
Köprüde çiçek satan Roman kökenli Fikret,bir yıllık trafik polisi Murat,dolmuş şoförü Umut ve karısı Cemile köprüde birleşen hayatların isimleridir.Birbirinden farklı olan bu üç kesim,sosyo-kültürel ve politik olarak da farklı görünümlere sahiptir.Farklılıkları gündelik ekonomik çıkarlar söz konusu olduğunda ortadan kalkıyor.Zira köprü,her üç kesimin geçimini sağladığı üretim aracıdır.Hatta köprü,söz konusu kişiler için bir nevi üretim mekanıdır.Bu süreçte üretim mekanlarını paylaştıkları için sorunları da ortaklaşır; geçim derdi.
İşsizlik
Trafik polisi Murat’ın düzenli geliri olan bir işi var.Keza anlaşılıyor ki Murat da bu işi seçerken güvencesi ve düzenli bir geliri olsun düşüncesiyle hareket etmiş.
Umut ve Cemile (çocuk bakıcısı) ise çalıştıkları işten mali anlamda memnun olmadıkları halde çalışmak zorundadırlar.Zira evlenmek ve kirada oturmak demek asgari ücretli için ölene kadar çalışmak demektir.

Çiçekçi Fikret,okur-yazar bile değildir.Sadece kimi özel durumlarda,örneğin iş başvuru formu doldurmak için adını ve soyadını yazabiliyor.Bazen de para kazanmak adına at yarışı kuponu doldurmak için fazladan kimi harfleri biliyor.
Devlet-Millet-Cemaat Korporatizmi*
Köprüdekiler, yoksulların ve işsizlerin manipülasyonuna hizmet eden en önemli unsuru öne çıkarıyor. Filmde çok açık gösterilen bu unsur resmi ideolojinin egemenliğidir. Bu egemenliğin somut göstergelerinden birincisi; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıdır. İkincisi; 15 askerin ölümüyle sonuçlanan, PKK’nin Dağlıca Karakolu’na saldırısını veren tv haberidir. Bu tür saldırılar,kamuoyunda ülkemizin bölünme endişesini arttırmaktadır. Devlet-millet-cemaat nezdinde,söz konusu unsurlardan birincisi kuruluşun onurunu,ikincisi parçalanmanın korkusunu duyumsatır.
Devlet-millet-cemaat onurlu bir yurtseverlik değil; korku temelli bir milliyetçilik geliştirir.
Korporatizm: Hepsi de tüketici olan bütün üreticiler tarafından, bütün tüketiciler için düzenli üretimdir. Bir taraftan işleticilerle işletilenler, diğer taraftan da üretim ile tüketim arasındaki ilişkileri değiştirme ve geliştirmeye yönelik bir ekonomi politik sistemdir.
Korporatizmin esas iki amacı vardır:
1) Ekonomik hayatı yeniden kurmak, 2) Sosyal adaletin tesisini sağlamak

Kadın-Erkek İlişkisi
Filmde Cemile ile Umut’un nasıl tanıştıklarını bilmiyoruz; ama umut dolu güzel hayaller içinde sevgili olduklarını ve evlendiklerini tahmin ediyoruz.
Trafik polisi Murat,İstanbul’da sosyalleşme olanaklarına sahip değildir.Meslektaşları arasında da iletişimin sınırlı olduğunu anlıyoruz.Hala ilk gençliğinden kalma alışkanlıkla,bilgisayarda sanal ortamlar oluşturup kadınlarla tanışmaya çalışır.Tüm gecelerini bu tür yazışmalara ayıran Murat ve sevgili adayı kadın,buluştuklarında ise bir çay içimi kadar sohbet edemezler.Zira her ikisi de yaşamsal ve insani,gerçek bir iletişime yabancı ve uzak kişiliklerdir.Murat,genel resim içinde bir memur olarak güvenli bir kişiliktir.Fakat özelde kendine güveni zayıf ve korkak bir kişiliktir.Mesleki bir problem olarak bu sorun bakidir.
Çiçekçi Fikret’in ergenliğinden dolayı kadınlara bir ilgisi olduğunu anlıyoruz.Fakat şu aşamada Fikret için temel varoluş sebebi “hayata tutunmaktır.” Dolayısıyla Fikret,kadınlarla ilgili bir hayatın anlamını henüz düşünecek durumda değildir.Ancak ezilen,dışlanan,küçümsenen Fikret’in hayallerine ve özlemlerine hitap edecek kadınlarla sevgi temelli ilişkiler yaşayamayacağı mevcut koşullar itibarıyla tahmin edilebilir.
SONUÇ
Köprüdekiler,gerçekçilik tanımı üzerine kurulan bir sinema diline sahiptir.Elbette bu yönde sinemamızda çeşitli arayışlar daha önce de vardı.Hem bu arayışlar da hem de Köprüdekiler filminde,gerçeğin hayatla olan ilgisi üzerinde durulur.
Gerçek olan nedir ve nasıl anlatılır?
Gerçek ilişkiseldir.Yaşamsal olguların birbiriyle ilişkisi,etkileşimi,çatışması sonucunda gerçek olgu olarak ortaya çıkar.Yani,toplumsal formasyonun ekonomik,politik,sınıfsal,kültürel,ideolojik ve diğer alanlarıyla birlikte,çatışma ve etkileşim içinde üretilen hareketlilik,olguları görünür kılar.Gerçek bu süreç içinde oluşur.Krizler,devrimler,kopuşlar..vb bu süreçte ortaya çıkar.
Filmde simgesel anlamı olan köprü,bu ilişkilerin ve hareketliliğin mekanı olarak görünür.Bu anlamda “Köprüdekiler” filmi,Türkiye sineması için önemli bir gerçekçilik simgesi üretmiştir.
Köprüdekiler Filmi,yoksulların ve işsizlerin; yaşamla yakın,uzak veya sanal olarak kurdukları ilişkileri,çatışmaları anlatır.
Güven KARA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HESO Û NAZÊ YİTİK VE HÜZÜNLÜ BİR AŞK HİKAYESİ

SARDUNYA SOKAK-UMUT (Bölüm 1)

Abdalın Bir Günü-Mehmed Uzun