Kayıtlar

Temmuz 8, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SUSKUN

Resim
                                                       Ağaç dallarından hüzün sarkıyor Nilüfer kokusu buram buram Yaseminler, menekşeler.. Ne çok oldu ruhunu koklamayalı Sahi, yaşıyor musun? Şakaklarımda zonkluyor ayrık acısı. Hala gidişinin yasını tutuyorum. Kuşlar cıvıldıyor umrunda mı? Denizler aşıyorum bir bir Kentlere varıyor iyot kokusu Sardunyalar sessizce duruyor köşe başlarında Şimdi hangi kaldırımı adımlıyorsun? Dağın ardında neler oluyor şimdi? Bu kent çok karışık. Yeşile çalıyor gözlerim tel örgülerde. Duyguların, yaşamanın unuttuğu o gözler...

TEREZA

“Neye bakıyorsun?” diye sordu Tereza. Onu uyandırmak  order cialis vs viagra  yerine pışpışlayıp uyutması gerektiğini biliyordu Tomas, bu yüzden zihninde yeni bir rüya imgesi uyandıracak bir cevap bulmaya çalıştı. “Yıldızlara bakıyorum” dedi. “Yıldızlara bakıyorum deme bana. Yalan.Yere bakıyorsun” “Uçaktayız da ondan. Yıldızlar altımızda.” “Ah uçakta demek” dedi Tereza, Tomas’ın elini daha sıkı tuttu ve yeniden uykuya daldı. Tomas, Tereza’nın yıldızların ta yukarılarında yol alan bir uçağın yuvarlak penceresinden dışarıya baktığını biliyordu şimdi.. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği… Milan Kundera. Güven KARA

SADECE SUSARAK ÖZLÜYORUM SENİ

Resim
Hatırlıyorum Ali’nin babası çalışmak için gitmişti belli bir süreliğine. Bir abisi vardı.. Bu fotoğrafı bulunca kafamdaki puzzle yerine oturdu.. Beyoğlu’nda gitmekten müthiş haz aldığım bir sokak var.. Kumbaracı sokağı… O sokak tophaneye götürür beni.. Gittim o sokağa.. Bir apartmanın merdivenlerine oturdum. Kalemi kağıdı aldım ve bir paragrafla başladı yazım… Orada kumbaracı sokakta.. Solda küt saçlı kızın yanında oturan Ali.. Hemen ardındaki gülen yüzlü kadınsa annesi..Siyah eşarplı kadın 2.katlarında oturan komşuları.. Arkada sırıtarak kafasını uzatan Ali’nin abisi.. Ali’nin yanında oturan küt saçlı kız kendinden biraz yaşça büyük olan sevdiği kız.. Hemen yanında oturan uzun saçlı, elinde dergi tutan kız ise o kızın ablası.. Gözlüklü kadın, Ali’nin mahallesindeki arkadaşının annesi. İkisi de O küt saçlı kızı seviyorlar.. Diğer kadın da yine mahalleden komşu.. Fark ettiysen hiç erkek yok fotoğrafta.. Bence birlikte pikniğe gidilmiş.. Arkada masada d...

YAŞAR KEMAL GERÇEĞİ

Resim
Haftalık bir dergide, Ahmet Yıldız, “Nazım Hikmet’ ten Yaşar Kemal’e Uzanan Bir Ahlak” isimli yazısında Yaşar Kemal’e yönelik değerlendirmelerde bulunmuştu. Özellikle yazıda Yaşar Kemal’in geçtiği bölümlerde kendimizi bir anda ilginç ve bir o kadar anlamsız saptamaları okuyor bulduk. İki güzel dosttan Nazım’ı kendince konumlandıran Yıldız, Yaşar Kemal söz konusu olduğunda nitelikli okuyucuda uyandırılan şüpheyle bir Yalçın Küçük bakış açısı, yeniden mi üretiliyor izlenimini vermiyor değildi. Biliyoruz ki Yalçın Küçük gibi entelektüel bir kimliğin bazı çalışmalarında  generic cialis viagra  yer verdiği “Yahudilik” üzerinden giderek kişiler üzerine yaptığı temellendirmelerin pek bir geçerliliğinin olmadığıydı. Yalçın Küçük’ te Yaşar Kemal söz konusu olduğunda anlaşılmayan bir kabul etmeme ritüelini aslında hep görüyorduk. (bkz, Y. Küçük. Aydın Üzerine Tezler 1830-1980 1 Kitap. İstanbul, 1984. Bilim ve Edebiyat, İstanbul, 2004). Ahmet Yıldız, yazısında Yaşar Kemal’i nasıl işli...

YÜREĞİMİZDEDİR ÖZGÜRLÜK

Resim
Bir Tek Şeyin Beklentisi Olmaz Her şeyi bekleyebilirsin Zamanı Otobüsü Yemeği Sevilmeyi Büyük İkramiyeyi Her şeyde beklentin olabilir Sevgilinden Kendinden Hayattan Borsadan Bir tek şeyin beklentisi olmaz ÖZGÜRLÜK BEKLENTİSİ Özgürlük, olabilme ihtimali üzerine Yaşanacak bir şey değildir. Ha oldum ha olacağım diye Af edersin nah beklersin. (2012 yılında Karga dergisinde yayinlanmiştir) Güven KARA

ZARO AĞA (1774-1934)

Resim
Batı dünyasının da ilgisini çeken ve tam 160 yıl yaşayan Kürt hamalların efsanevi lideri Zaro Ağa, dünyanın en uzun yaşayan adamı ünvanına sahip. Zaro Ağa, yaşadığı dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda 10 sultan hüküm sürmüş. Kendisi de bu yıllar içinde 6 önemli savaşa katılmış. Birçok evlilik yapan Zaro Ağa hayatında unutamadığı dönemin ise 90 yaşından sonraki gençlik yılları olduğunu söylermiş… Yaklaşık 1.5 asır yaşayan Zaro Ağa, ’en uzun hayatta kalan adam’ ünvanıyla tüm dünya basınının ilgisini çekmiş, birçok hekim tarafından incelenmiş, uzun yaşamanın sırrı konusunda kafaları daha da bulandırarak, 160 yaşında hayata gözlerini yummuş. 1774-1934 yılları arasında yaşayan Zaro Ağa, 18. Yüzyılın sonlarına doğru Bitlis’in Merment köyünden İstanbul’a gelmiş. Selimiye Kışlası, Ortaköy ve Tophane Camii’nin inşatında çalışmış, daha sonra da memleketine dönmüş. Memleketinde evlenen, çok para kazanmak için tekrar İstanbul’a gelen Zaro Ağa, yakışıklı, iri yarı, güçlü, kuvvetli olduğundan sar...

ŞİMDİ OTOBÜS GELİR BİNER GİDERİZ

Resim
Şimdi otobüs gelir biner gideriz.. Dönmeyeceğimiz bir yer beğen.. Başka türlüsü güç.. Bu yolun boş bir yerinde durabilseydik.. Ya da bu yolun ucunu görebilseydik.. O umut da yok, bu umut da.. Hiç değilse otlar gibi kesilip yeniden sürülebilseydik.. İçime doğdu görüş günümüz.. Dizini dibimde buldum.. Gökyüzünden öptüm, ellerinden.. Turgut UYAR

MAYALASAK DA MI KOPSAK

Resim
Bilindiği üzere, 21 Aralık 2012 tarihi Maya kaynaklarında kıyamet olarak nitelendiriliyor. Kıyamet, “kıyam” kelimesinden geldiğine göre, anlamı bir son değil; “Yeniden Uyanış” demek. Yani bilinçlenmek, uyanmak veya farkındalık anlamlarında tezahür edebiliriz. Bazı insanlar, bir anda olacak somut bir değişim bekliyorlar. Eğer böyle bir şey olmazsa kendilerini haklı çıkmış sanacaklar; ama dünyanın geçirdiği son 10 yılı düşünün biraz. Sizde ve çevrenizde hiçbir şey değişmedi mi? Son on yılda insanlar doğu kültürüne yöneldi, batının egemen olan materyalist anlayışı neredeyse bitti. Hepiniz okudunuz, ’Yüreğinizin Gittiği Yere Gitmek’ gerektiğini. ’Ferrarisini Satan Bilge’yi. Bir çift yürekle ‘Avustralya’daki Aborjinler’e katıldınız. En azından hepiniz ibadetin ve meditasyonun gerekliliğine inandınız. Hayatınıza enerji kavramı girdi. Düne kadar enerji denince elektrik ve petrol düşünen bizler, artık kendimizin de bir enerjisi olduğunu, belli bir titreşimimiz olduğunu biliyoruz. Ha...

HESO Û NAZÊ YİTİK VE HÜZÜNLÜ BİR AŞK HİKAYESİ

Resim
Heso û Nazé, az bilinen klasik bir Kürt aşk öyküsüdür.(Klamıdır) Klam nedir? Klam, bazıların bildiği gibi stran (şarkı) değildir. Strandan farklı olarak içinde teatral nüveler de barındırır. Hatta teatral bir gösteri olduğunu belirtebiliriz. Dengbéj bir tiyatrocu gibi hikâyede geçen tüm  kişilerin rolünü sözel olarak yerine getirir. Kesinlikle Anadolu’daki meddahlarla karıştırılmasın. Bazıları dengbéjleri anlatırken meddahlara benzetir. Dengbéjlik kendi başına bir sanat türüdür. Müzik ile tiyatro arasında yer alır. Daha doğrusu müzik ile tiyatrodan oluşur. Şimdi bu kısa girişten sonra Heso û Nazé’nin hikâyesine geçebiliriz. Eğer bu hikâye yeterince gündeme getirilirse Mem u Zin, Romeo ve Juliyet kadar önemli bir eserdir. Talihsizliği Shakespeare tarafından yazılmamış olmasıdır. Hikâyenin orijinal dili Kürtçenin Xerzan ve Serhat şivesidir. İlk kimin tarafından söylendiği bilinmiyor. En çok Dengbéj Şakiro,Salihé Qubîné ile Dengbej Kazo tarafından söylendiği bilinm...